Charm And Beauty Dergisi – Tarih:01.12.2017
Charm&Beauty ekibi olarak sağlığa verdiğimiz değeri okuyucularımız olarak biliyorsunuz. Her sayımızda birçok önemli konuya değinmeye çalıştığımız gibi, hayatlarımızda büyük yere sahip olan sağlık da bizim için ilk sıralarda geliyor. Yılın son ayı olan Aralık’ın ilk günü, yani 1 Aralık, Dünya AIDS Günü. Bizler de AIDS hakkında sizleri bir nebze de olsun bilgilendirmek adına Dr. Sinan Akkurt ile bir araya geldik.
Aman dikkat!
Yaygın olarak bilinenin aksine AIDS bulaşan kişi sağlıklı görünüşünü uzun süre koruyabilir ve bunu hemen anlamayabilir. 5 ay, 5 yıl, 10 yıl ya da daha uzun bir süre sonunda ortaya çıkabilir. Bu zaman zarfında bulaştırıcılık adına ciddi bir risk vardır. AIDS cinsel yolla, anneden bebeğe ya da kan teması ile bulaşabilir. Örneğin AIDS’li kişinin kullandığı ve dezenfekte edilmemiş jilet, makas, iğne gibi aletler, diş hekimliği aletleri, dövme aletleri, akupunktur iğneleri bulaşıcılık taşıyıcılarıdır. Cinsel eş sayısının fazlalığı riski artıran önemli unsurların başında gelir. Günlük sosyal ilişki kurma yoluyla bulaşmaz. Yani sarılma, el sıkışma, aynı kalemi kullanma ile bulaşmaz. Çatal kullanımı çok sorulan bir sorudur, eğer HIV’li kişinin ağzında kanama varsa, yine ağzında açık yara bulunan bir başkası aynı çatalı dezenfekte etmeden kullandığında risk vardır. Sivrisineklerin bu virüsü yaymada aracı olabileceği de çok sorulur, bununla ilgili bir kanıta rastlanamamıştır ve HIV’in sadece insanlarda barınabilen bir tip virüs olduğu düşünülmektedir.
AIDS nedir?
Bulaşıcı ve tehlikeli bir hastalık olan AIDS, “İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü” sözcüklerinin baş harflerinden oluşturulan HIV mikrobuna bağlı olarak gelişir. AIDS’in Türkçe’deki açılımı da “Edinilmiş Bağışık Yetmezlik Sendromu” olarak kabul görür. HIV virüsü, girdiği vücudun bağışıklık sistemini baskılayarak vücudu korumasız hale getirir.AIDS hastasına yapılan kan testinde ANTİ HIV göstergesi pozitif çıkar. Bu kişiler aynı zamanda kanında antikor bulunan seropozitif (Anti-HIV testi = ELISA testi pozitif) kişilerdir.
Belirtiler
Günümüzde AIDS için kesin bir tedavi öngörülmemekle birlikte,hastalığın kontrol altına alınabilmesi, hastanın yaşam süresi ve kalitesinin arttırılmasına ilişkin daha başarılı olunduğu söylenebilir. Bu yönde çeşitli ilaç ve terapi yolları mevcuttur.
Hastalığın belirtileri ise normalde hafif geçen hastalıkların şiddetli seyretmesi, lenf bezlerinde büyümeler, halsizlik, iştahsızlık, nedeni bilinmeyen uzun süreli ateş, gece terlemeleri, kilo kaybı, ishal, öksürük, cinsel organlarda uzun süreli yaralar şeklinde ortaya çıkabilir. Tabi bu belirtilerin en az birkaçına birden rastlanması durumunda AIDS’den şüphelenilebilir. Kaposi sarkomu, bazı lenfomalar, beyin, akciğer ve göz iltihapları ve bunlara eşlik eden kanser bulgusu da HIV infeksiyonunu düşündüren önemli belirtilerdendir.