Migren dünya çapında binlerce kişinin ortak sorunu. Migren hastalarının yaklaşık yüzde 80’i zonklayıcı ağrı ile birlikte mide bulantısı, yüzde 30’u kusma problemi de yaşıyor. Vakaların yüzde 60’ında ağrı tek taraflı.
Ayrıca migreni olan hemen hemen herkesin ışığa (yüzde 90) ve sese (yüzde 80) karşı hassasiyeti yüksek. Şimdi migrenle ilgili doğru bilinen yanlışları inceleyelim.
- Migren ciddi bir rahatsızlık değildir.
Migrenin ciddi bir rahatsızlık olmadığını düşünenler çoğunlukla migren hastaları değil onların yakınlarıdır. Çünkü migren hastaları için migren iş ve sosyal yaşamlarını kısıtlayan, güçten düşüren ve yaşam kalitelerini ciddi ölçüde azaltan bir durumdur. Bu durum başlı başına migrenin ciddi bir rahatsızlık olduğunu kanıtlamakla birlikte örneğin hemiplejik migrende felç riski de bulunur.
- Migren sadece bir baş ağrısıdır.
Migren temelde bir baş ağrısı bozukluğu olmakla birlikte sadece baş ağrısından ibaret değildir. Baş ağrıları migrenin sadece bir belirtisidir. Başın tamamını kaplıyormuş veya başın bir tarafından diğerine kayıyormuş gibi hissedilen orta ila şiddetli zonklayıcı baş ağrısına şunlar da eşlik edebilir:
- Seslere, kokulara, ışığa karşı aşırı hassasiyet.
- Bulanık, parlak / yanıp sönen noktalar ya da dalgalı / pürüzlü çizgiler gibi görme bozuklukları.
- İştahsızlık, mide bulantısı, kusma.
- Boyun tutulması.
- Sinirlilik, depresyon.
- Kafein migrene neden olur.
Kafein migrene neden olmaz ama bazı kişilerde tetikleyici olabilir. Aşırı kafein kullanımı migren kronizasyonuna yol açabileceği gibi aşırı kafein tüketen kişinin aniden kafein tüketimini bırakması da migren ataklarını tetikleyebilir.
4- Ağrı kesiciler migreni tedavi eder.
Ağrı kesiciler semptomları hafifletebilir ya da giderebilir, ancak migreni tedavi edemez.
5. Migreni MR, EEG gibi tıbbi görüntülemeler olmadan teşhis etmek mümkün değil.
Bu da yanlış. Migren klinik bir tanıdır ve doğrulamak için herhangi bir görüntülemeye ihtiyaç duyulmaz. Görüntüleme yalnızca semptomlar net değilse veya nörolojik semptomlar veya uyarı işaretleri varsa endikedir. Ancak olası bir patolojiyi ekarte etmek için tıbbi görüntülemeye ihtiyaç duyulur.
6- Hamilelikte migren tedavisi yapılamaz.
Özellikle ilk üç aylık dönemden sonra migren ilaçlarının pek çoğu alınabilmektedir. Bununla birlikte biorezonans tedavisi gibi herhangi bir yan etkisi olmayan tedavi yöntemleri de hamilelik döneminde rahatlıkla uygulanabilir.
7- Vitamin, mineral takviyesi migreni tedavi edebilir.
Takviyeler migren baş ağrısı ataklarının tetiklenmesini önleyebilir, ancak tedavi etmez. Özellikle magnezyum, B2 ve D vitaminleri gibi takviyeler migren hastalarında önemli katkılar olmakla birlikte tek başlarına migreni tedavi etmekte yetersizdirler.