Fazla kilolar, sağlıksız ayakkabı seçimleri ve sürekli ayakta kalmaya bağlı olarak topuk dikeni riski artıyor ve tıptaki adıyla epin kalkanei giderek yaygınlaşıyor. Başlangıçta sadece ağrılı adımlara yol açıyor gibi görünse de zamanla yürüme şeklinin değişmesine, eklemlerde oluşan orantısız yüklenmeye bağlı olarak ayak, bilek, diz, kalça, bel ve sırt sorunlarına yol açabiliyor.
Düztabanlık, diyabet, eklem romatizması ya da dejenerasyonu olan kişilerin de topuk dikenine daha yatkın olduğu biliniyor. Eğer özellikle sabahları ilk adımlarınızı atarken ve / ya da uzun bir süre oturduktan sonra ayağa kalkarken topukta ağrı oluşuyorsa büyük olasılıkla topuk dikeni olabilir. Topuk dikeni, topuktaki yumuşak dokunun iltihaplanmasıdır. Kesin tanı için ortopedi muayenesinin yanı sıra röntgen istenebilir.
Topuk dikeni tedavisinde ilaç, lazerli uygulamalar, ortopedik tabanlık kullanımı, fizik tedavi ve egzersizlerle iyileşme sağlanabilmekte, nadiren de olsa bazı ağır vakalarda ameliyat da düşünülebilmektedir. Bununla birlikte destekleyici tedavi olarak biorezonans metodundan yararlanmak mümkündür.
Topuk dikeni şikayeti olanlar; evde yalınayak yürümemeli, yumuşak tabanlı bir terlik kullanmalıdır. Ayakkabıda da sert tabanlılar yerine ortopedik tabanlı ya da spor ayakkabıların seçilmesi daha doğru olur. Silikon topuk destekleri de kullanılabilir. Topuk dikeninde istirahatin de önemi büyüktür. Uzun süre ayakta kalmamaya, ayakları dinlendirmeye özen gösterilmelidir. Ayağınızın altına top ya da kavanoz koyup çevirerek masaj yapabilirsiniz.
Tedavi süresince tahammül edilemeyen ağrılar yaşamanız durumunda medikal ürünler satılan yerlerden atel bileklik alarak geceleri kullanabilirsiniz.