Dr. Sinan Akkurt
Alerjik rahatsızlıkları sınıflandırdığımızda istatistiksel olarak karşımıza şöyle bir tablo çıkıyor: Eğer kişinin anne veya babasının herhangi birisinde alerjik bir rahatsızlık varsa çocukta yüzde 45 oranında alerji çıkma ihtimali var. Her ikisinde de varsa bu ihtimal yüzde 70’lere kadar çıkıyor istatistiksel olarak. Ama hiçbirinde yoksa da yine de yüzde 20 ihtimalle alerji olma ihtimali vardır.
Evet, çevresel faktörler alerji gelişiminde önemli bir rol oynar. Bu faktörler arasında hava kirliliği, kimyasal maddeler, ev tozu akarları ve polenler bulunur. Bu etkenler bağışıklık sistemini uyararak alerjik reaksiyonlara yol açabilir.
Hava kirliliği, özellikle ince partiküller ve ozon gibi kirleticiler, solunum yollarını tahriş eder ve bağışıklık sistemini zayıflatır. Bu durum, alerjik hastalıkların gelişme riskini artırır.
Ev tozu akarları, özellikle yataklarda ve halılarda bulunan mikroskobik canlılardır. Vücuda temas ettiklerinde alerjik reaksiyonlara neden olabilirler.
Polen mevsiminde, özellikle sabah saatlerinde dışarıda bulunmaktan kaçınılmalı, pencereler kapalı tutulmalı ve polen yoğunluğunun yüksek olduğu günlerde dışarı çıkılmamalıdır.
Hava kirliliğinin yoğun olduğu günlerde dışarı çıkmamak, evde düzenli temizlik yapmak, polen yoğunluğunun yüksek olduğu dönemlerde önlemler almak ve bağışıklık sistemini güçlendiren beslenme alışkanlıkları edinmek alerji riskini azaltabilir.
Dr. Sinan Akkurt