Obezite yalnızca yetişkinlerde değil, çocuklar arasında da büyüyen bir sorun. Bunu çevrenizdeki aşırı kilolu ya da obez çocuklardan da gözlemleyebilirsiniz. Çocukluk çağı obezitesi hızla içinde bulunduğumuz yüzyılın en ciddi sağlık sorunlarından biri haline geliyor. Çocukluk obezitesinin etkilerinin, önümüzdeki birkaç on yıl boyunca ortalama yaşam süresini beş yıl ve üzerinde kısaltabileceği öngörülüyor.
Obezite çoğunlukla kusurlu bir yaşam şeklinin sonucudur. Genetik bir faktöre bağlı olabilse de, çocukların çevresel ve davranışsal faktörler nedeniyle obez veya aşırı kilolu olmalarına daha sık rastlanır. Günümüz çocukları çoğunlukla paketli gıdaları, fast food ürünleri, hazır sağlıksız atıştırmalıklar, tatlandırıcı içerikli içecekleri hemen her gün tüketirken; sağlıklı yağ asitleri, tok tutucu lifler, vitaminler, mineraller açısından zengin ve beslenmemizin çok kıymetli bir parçası olan sebzeyi sayılı günlerde tüketiyorlar. Durum kötü ihtimalle tam tersi olmalı, iyi ve sağlıklı olmak istiyorsak da paketli ve işlenmiş gıdalardan tamamen uzak durmalıyız. Sebzeyi ancak patates kızartması ya da cipsi olarak görmemeliyiz.
Çocuklarda obezite neden artıyor
Bilgisayar ve telefon çocukları durağan bir hayat sürmeye teşvik ediyor. Hareketsizlik de en yaygın sorunlardan biri. Hemen her çocuk günde yaklaşık 4 – 5 saat televizyon izliyor, bilgisayar / telefon başında zaman geçiriyor ya da elektronik oyunlar oynuyor. Bu durum çocuğun fazla kilo alma olasılığını artırır ve ömür boyu obeziteye davetiye çıkartır. Bazı araştırmalar, televizyonla erken tanışan çocukların, obezite riskinin daha fazla olduğunu gösteriyor.
Otuz yıl önce, çocuklar günde sadece bir atıştırmalık yerdiler, oysa şimdi üç atıştırmalık, üç de sağlıksız içecek tüketebiliyorlar. Sağlıksız atıştırmalık yiyecek ve içeceklerin okulda satışını kısıtlayan güçlü yasalara ihtiyacımız var.
Obezite çocuğu nasıl etkiler
Obezite çocuğun okul başarısını da etkiliyor. Obez ya da aşırı kilolu çocuklar daha fazla okulu ekme eğiliminde oluyor, fiziksel etkinliklere katılmak istemiyor, utanma korkusu yaşıyor.
Obez gençlerin yüzde 70’i yüksek kolesterol veya yüksek tansiyon gibi kardiyovasküler hastalık için en az bir risk faktörüne sahiptir. Araştırmacılar, mevcut ergen obezite oranları devam ederse, 2035 yılına kadar obeziteyle ilişkilendirilebilecek 100 binden fazla ilave koroner kalp hastalığı vakası olacağını öngörüyor.
Aşırı kilolu ve obez çocuklar ve ergenlerin astım riski de yükseliyor. Diyabet teşhisi konulan çocukların birçoğunun obez ya da aşırı kilolu olması da rastlantı olmamalı.
Çocuklarımızın sağlıklı beslenme ve sağlıklı alışkanlıklar geliştirmelerine yardımcı olmak zorundayız. Bunun için gerektiğinde profesyonel destek almaktan çekinmeyin. Fazla kilolar ve obezite ile mücadelede bir tamamlayıcı tedavi metodu olarak biorezonanstan da yararlanabilirsiniz.