Doğal beslenmeden uzaklaşılması, rafine gıdaların çoğalması, kimyasal katkılı paketli ürünlerin beslenmede daha fazla yer edinmesi ile alerjilerde artış başladı. Özellikle gıda alerjileri, besin intoleransları tamamen doğal beslenemediğimiz için, sürekli tükettiğimiz gıdalara karşı vücudun bir süre sonra tepki göstermesi şeklinde ortaya çıkıyor. Alerjenlerin başında da buğday ve inek sütü geliyor.
İnek sütünün içeriğindeki çok güçlü proteinler nedeniyle insan vücudunda sindirimi zordur. Günümüzde özellikle endüstriyel bir ürün olarak raflarda yer alan inek sütü, ticari açıdan daha verimli hale getirilmesi söz konusu. İnek sütü üretimini artırmak için ineklere yapay katkılı gıdalar veriliyor. Dolayısıyla bu katkı maddeleri çoğu zaman süte de geçiyor. Ancak keçi sütünde durum böyle değil. Keçi sütü hem anne sütüne en yakın içeriğe sahiptir, hem de keçi doğası gereği sürekli gezer, dolaşır, tepelere çıkar ve karnını böyle doyurur. Keçi samanla tatmin olmaz, dolaşmadan süt vermez. Keçi sütü ve ürünleri de böylelikle daha doğal, dolayısıyla daha sağlıklı olur. Keçi sütü, laktoz alerjisi ve özel durumlar dışında alerji yapmaz.
Buğday ve inek sütüne ne kadar çok maruz kaldığınızı bir düşünün. Çorbadan çikolataya, yoğurttan dondurmaya, mamadan hemen hemen tüm paketli atıştırmalıklara bu maddeler yer almaktadır.
Alerji belirtileri
Alerji, bebeklerde sürekli ağlama, aşırı gaz sancısı, kabızlık/ishal, kusma ve kilo alamama ile kendini gösterebilir. Yetişkinlerde ayrıca şişkinlik, hazımsızlık, karın ağrısı, spazm, nefes darlığı, kurdeşen, hapşırma gibi belirtiler verebilir. Daha nadir görülmekle birlikte anafilaksi gelişebilir ki acil müdahale edilmesi yaşamsal önem taşıyan bir durumdur. Bu durumda çoğunlukla inek sütü ve inek sütü içerikli ürünlerin tüketilmesinden itibaren bir saat içinde ağız ve dilde şişme, solunum yollarında daralma, tansiyon düşüklüğü ve bilinçte bulanıklık içeren bir şok tablosu ortaya çıkabilir.
Ailede alerji olması çocuklarda alerji veya besin alerjisi görülme olasılığını artırır. Çünkü alerjik kişiler bağışıklığı daha zayıf kişilerdir ve bu da genelde kalıtımla alakalıdır.
Alerji olunca ne yapmalı
Modern tıpta deri testi, inek sütüne özgü antikorların tespit edilmesine yönelik kan testi ve alerjik reaksiyon geliştiğinden şüphe edilen besinin bir süre tüketilmemesi yoluyla izlenmesi gibi yollar izlenebilmektedir. Bununla birlikte biorezonansa özel kan testi ile parmaktan alınan birkaç damla kanda besin alerjilerinin de aralarında bulunduğu 6400 madde taranabilmektedir. Biorezonans ile alerji testi için herhangi bir madde yüklemesine gerek bulunmaz ve risksizdir. Alerjik bebek, çocuk ve yetişkinlerde çoğu kez bir alerji tablosu ile karşı karşıya gelindiğinde birden fazla alerjen maddeye rastlanır, bu da biorezonans metodunu avantajlı kılmaktadır.
Alerji tedavisinde de biorezonans terapisinden destek alınabilmektedir.