Parents Dergisi – Tarih:01.04.2018
Şeker: Şeker tüketimini ‘neredeyse hiç’e indirerek vücudunuzun mineral dengesini koruyabilir, bağışıklık sisteminizin rahatsızlıklarla daha kolay savaşmasını sağlayabilirsiniz.
Hareketsizlik: Vücudumuz bütün gün televizyon ya da bilgisayar karşısında oturmak için dizayn edilmedi! İster ev işi yapın, ister oyun oynayın, ister yürüyüş, ister spor, ister dans.. Hiçbir gününüzü hareketsiz geçirmeyin!
Radyasyon: Tamamen hayatımızdan çıkaramayız belki ama en azından telefonu kulaklıkla kullanabilir, mikrodalga fırından sonsuza dek vazgeçebiliriz. Bulaşık, çamaşır makinalarına çalışırken yaklaşmamak, saç kurutma makinasını aralıklı kullanmak, kablolu İnternet’i tercih etmek de zor olmayabilir..
Abur cuburlar: Çoğu gıda katkı maddeleri içerir. Doğal olmayan tüm maddeler bağışıklık sistemini yorar. Yediğiniz abur cuburların tadının damağınızda kalma süresi, sebep olacağı zararların hayatınıza etki süresinden daha kısadır.
Susuzluk: Çoğu kez su içmeyi unuturuz. Günlük iki litre su içmeliyiz.
Yetersiz beslenme: Geçiştirilen öğünler, fastfood gıdalar yerine şunu ilke edinelim: Ne kadar renkli sebze, meyve, ne kadar çeşitli et ve ot tüketirseniz o kadar zengin beslenirsiniz!
Hava kirliliği: Elimizden geldiğince trafiğin yoğun olduğu şehir merkezlerinden, üretimin yoğun olduğu sanayi bölgelerinden uzak yerlerde oturalım. Ayrıca haftasonlarını kapalı AVM’ler yerine hava yağmurlu da olsa açık havada geçirmek daha iyi bir tercih olacaktır.
Stres: Stresle mücadele için gerekiyorsa destek almaktan kaçınmayın.
Sigara, alkol: Bırakın!
Alerjiden kurtulamayanlar için alternatif yöntemler de var!
Biorezonans neye / nelere alerjinizin olduğunu tespit etmek ve tedaviyi desteklemek için etkili bir yöntem.Biorezonans ile tedavi konusunda oldukça tecrübe sahibi olan Dr. Sinan Akkurt,“Alerji şikayetiyle bize başvuran bir hastamızın tedavi sürecine alerji testi ile başlıyoruz. Bu bir kan testi. Hastadan aldığımız kan örneğinden, hastanın kaç maddeye alerjisi olduğunu saptadıktan sonra ana alerjenlere öncelik vererek kişiye özel biorezonans tedavisi planını belirliyor ve uygulamaya başlıyoruz. Bazen şikayetçi olunan alerjinin altında başka alerjiler yatabiliyor ve çoğunlukla hasta bunu farkedememiş olabiliyor. Bu testle asıl sorunun hangi maddeden kaynaklandığını, hastaya hiçbir madde yüklemesi yapmaksızın, risksiz bir şekilde kan örneğinde 6400 farklı maddenin frekans kodunu arayarak yapıyoruz.” diyor.
Tedavi, biorezonansın temeli olan hastalıklı hücrelere yaydıklarının tam aksi yönde frekans yollayarak olumsuzlukları nötrleştirmeye dayanıyor. Haftada bir kez, yaklaşık bir saat süren seanslar sonunda ortalama 10 – 12 hafta içinde iyileşme sağlanabiliyor. Bu süre, yaptığımız kan tahlili sonucunda hastanın alerjisi olduğu anlaşılan madde sayısına göre 1 – 2 hafta daha kısa ya da uzun olabiliyor.
Nisan – Mayıs ayların çok zeytin çiçeği, zeytinağacı çiçek polenleri ile ilgili sıkıntılar görülüyor. Dr. Sinan Akkurt bu durumu “Bazı vakalarda (yüzde 15 dolayında) tedavi tamamlandıktan sonraki sene hafif de olsa alerji belirtisi görülebiliyor. Afrika’dan toz bulutu geldi gibi haberler duyarız örneğin. Aslında sadece toz gelmez, içinde birçok maddeyi barındıran bir yapı gelir. Ve her yıl gelen tozun içeriği değişiktir. Yeni tozlara karşı da destek terapi seansları uygulanması gerekebilir. Çevre tozları dünya etrafındaki dolaşımını yaklaşık 2-3 yılda tamamlayacağı için bu süre sonunda kalıcı bir tedavi hedeflenebilir.” diyerek açıklıyor.
Uzmanlar alerji sorunu ciddi hastalıklara zemin hazırlayabileceği ve tedaviye yönelinmesi gerektiği Alerjisi olanlara çiçek olan yerde, tozlu yerlerde bulunmamaları, evde hava filtreli süpürgeler, polen filtreli hava temizleyiciler kullanmaları öneriliyor. Evcil hayvanları varsa aynı odada uyumamayı tercih etmeliler. Bağışıklık sistemlerini desteklemek için C vitamini kullanmaları da iyi olacaktır.