İdeal kiloda olmak vücut için olduğu kadar beyin için de faydalı. Fazla kilolar ve obezitenin kalp damar hastalıklarından diyabete birçok hastalık açısından önemli bir risk unsuru olduğunu herkes biliyor. Yapılan yeni araştırmalar fazla kilolar ve obezitenin bilişsel işlevlerimizi de olumsuz etkileyebileceğini ortaya koyuyor. Kanada’da yapılan son araştırmalardan biri aşırı yağlı dokuya sahip kişilerin bilişsel testlerdeki işlem hızının ideal kilodaki akranlarına oranla daha geride seyrettiğini gösterdi. Araştırmacılar, bel ölçüsündeki 1 santimetrelik artışın, kan akışındaki azalmayı bir yıllık yaşlanma ile aynı oranda etkilediğini tespit etmiş durumdalar.
Vücut kitle indeksi normal sınırın üstünde olan bireylerde beyne giden kan akışını artıran fiziksel hareketliliğin kısıtlı olması bile tek başına bilişsel bozulmayı tetikleyebilir. Obezite, beyne giden kan akışının azalmasıyla ilişkilendirilebilir, bu da vasküler mikro hücresel hasar riskini artırabilir, bu da bilişsel test puanında azalmaya neden olabilir.
Öte yandan aşırı yağlı vücutların enflamasyon riskinin yüksek olduğu da biliniyor. Enflamasyon da aşırı kilosu veya obezitesi olanlarda bilişsel bozulmada rol oynayabilen bir etken olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle sistemik enflamasyon, glukoz intoleransı, Candida Albicans mantarı, Adenovirüs 32 gibi etkenler artan kilo alımında baş şüpheliler olarak ortaya çıkıyor. Adipoz dokudan gelen proinflamatuar sitokinler de enflamasyon yoluyla doku hasarına potansiyel olarak katkıda bulunabiliyor.
Peki fazla kilolar ve obeziteden kurtulmak için yapılması gereken ne? Öncelikle sadece diyet ya da sadece spor ve diyet yaparak kilo vermek herkes için mümkün olmayabilir. Yukarıda söz ettiğimiz enflamasyonların vücuttaki varlığı ya da birtakım psikolojik etkenler kişinin ne kadar diyet ve spor yaparsa yapsın kilo vermesini engelleyebilir. Ayrıca kişinin metabolizması yavaş olabilir. Ya da polikistik over, insülin direci gibi birtakım başka problemlere sahip olabilir. Dolayısıyla ideal kilosuna ulaşmak isteyen bir kişinin öncelikle ayrıntılı bir doktor kontrolundan geçmesi ve kendisine özel bir tedavi programını takip etmesi gerekir. Bu program kapsamında sağlıklı beslenme elbette yine önemli bir bileşen olacaktır.