Happy Nest Dergisi – Tarih:01.04.2017
Doğal olmayan beslenme şeklinin vücudun hoşgörüsünü bozması olarak da niteleyebileceğimiz gıda intorelaransları, kısaca “sürekli tükettiğimiz gıdalara vücudun bir süre sonra tepki göstermesi” olarak açıklanabilir. Gıda intoleranslarının tespiti ve tedavisinde biorezonans metodundan yararlanmak mümkündür.
Gıda intoleransları özellikle tam anlamıyla doğal bir beslenme sağlanamadığı durumlarda, genetiği değiştirilmiş, koruyucu katkı maddeli ürünler beslenme programımızda ağırlık kazandığında ve vücudun sürekli maruz kaldığı besin maddelerine karşı gelişebiliyor. Bu maddelerin başında yediğimiz hazır yoğurttan pastane ürünlerine, terbiyeli çorbadan paketli cipse kadar hemen her şeyin içinde bulunan gluten geliyor. Ardından insan vücudunda tam anlamıyla sindirilmesi çok çok zor olan inek sütü, daha sonra yumurta, maya, pirinç, balık, peynir gibi maddelerle liste uzuyor.
Kişi kendi vücudunun hangi gıdaları “yabancı” kabul edip tepki gösterdiğini bilemediğinden bunları yemeyi sürdürdüğünde kilo alımı ve rahatsızlıklar baş gösteriyor. Kabızlık / ishal, şişkinlik, halsizlik, ödem, yemeklerden sonra uyku hali gibi sonuçlarla karşılaşabiliyor…Bağışıklık sistemi güçsüz düşüyor ki bu da tüm hastalıklara davetiye çıkarmak anlamına geliyor. Hatta kronik yorgunluk sendromunun bile önemli tetikleyicilerinden biri olarak gösteriliyor gıda intoleransları…
Gıda intoleranslarının teşhis ve tedavisinde bir doğal tıp yöntemi olan biorezonanstan yararlanarak etkin sonuçlar alabiliyoruz. Biorezonans metodu ile kan testi laboratuarlarda alıştığımız biokimyasal yöntemle değil de, biofiziksel açıdan yapılıyor. Biorezonansa özel kan testinde kanda aralarında besin alerjileri, yani gıda intoleranslarının da bulunduğu 6400 maddenin frekans kodları taranıyor. Böylelikle kişinin neye karşı alerjisi olduğu kişiye özgü olarak tespit edilebiliyor.
Tedavide de yine biorezonans metodundan destek alınabiliyor. Vücuda tolere edemediği, yabancı kabul etmeye başladığı besinleri doğru frekans kodları ile yeniden tanıtmayı amaçlıyoruz. Tedavi sürecinde hasta diyetine devam ediyor. Tedaviden sonra ise aynı gıdaları rahatlıkla tüketmeye başlayabilmesini hedefliyoruz.
Gıda intoleranslarınıntedavi edilmesi, hem aşırı kilo alımını önlemek, hem de vücudun bağışıklık sistemini güçlendirmek adına büyük önem taşıyor.