Yeni Yüzyıl Gazetesi – Tarih:23.02.2016
Vücudun yaydığı titreşimlerle başta kanser olmak üzere alerji, astım, mig¬ren gibi birçok hastalıkta destek tedavi olarak kullanılan biorezonans, kemoterapinin zararlı etkilerini ortadan kaldırıyor. Biorezonans adı verilen cihazla uygulanan tedavi, Sağlık Bakanlığı’ndan da onaylı.
İnsanlar, farklı parmak izleri ile yaratılırlar. Her insanın parmak izi farklı olduğu gibi vücudunda yer alan frekanslar da birbirinden ayrıdır. Vücudun yaydığı frekans kodlarını esas alarak, kişiye özgü bir tedavi sunan biorezonans, hastanın zihinsel, ruhsal ve bedensel koşullarını bir bütün olarak ele alıyor. Kişiye özel olan tedavide bitkisel, kimyasal ya da sentetik herhangi bir ilaç takviyesi yapılmadan biorezonans cihazı kullanılıyor. Avrupa’da 40 yıldır uygulanan tedaviyi Türkiye ile tanıştıran isimlerden Dr. Sinan Akkurt, tedaviyi sadece tıp doktorlarının uygula¬ması gerektiğinin altını çizdi.
Olumsuz etkileri azaltıyor
Yöntem, hastalıklı dokulara onların kendiliğinden doğal olarak yaydıkları frekansın tam tersi frekansları yollayarak nötrleştirmeye dayanıyor. Kanser hasta¬lan, kemoterapi tedavisi öncesi vücudu tedaviye hazırlamak ve sonrasında kemo- terapinin zararlı etkilerinden kurtulmak için biorezonanstan yararlanıyor. Kanser hastalarının kemoterapide ağır ilaçlar aldıklarını belirten Dr. Akkurt, “Kemo¬terapide kişiye verilen ilaçlar bir nevi zehirdir. İlk doz etkisinden sonra vücuda zararlı maddeler de yayılır. Bu sağlıklı hücrelerinize de zarar verir. Bu maddeleri vücuttan hızlı atılımmı sağlıyoruz. Aynı zamanda da sağlıklı hücreleri koruyoruz. Otomatik olarak kemoterapinin yan etkisi azalıyor etkinliği artıyor” dedi.