Kombuçya ya da kısa adıyla kombu çayı, vücudu detoksifiye edici esansiyel besinler içeren, iyi bir antioksidan ve probiyotik kaynağı. Bu özellikleriyle başta kanser olmak üzere hastalıklara karşı önleyici, diyabeti yönetmeye yardımcı, metabolizmayı hızlandırıcı, bağışıklık sistemini destekleyici ve gastrit ülser tedavisini destekleyici çok etkili bir içecektir.
Asya’da ortaya çıktığı bilinen, Çinliler’in ömür uzatan bir yaşam iksiri ve doğal bir ilaç olarak kullandıkları bu çay, Japon savaşçılar tarafından da yüzyıllar boyunca bir enerji içeceği olarak kabul görmüş. Antik Çin’de Kombuçya, eski filozofların çoğu hastalıkların bağırsakta başladığına inandıkları için, bağırsağı sağlıklı tutma yeteneğinden dolayı kullanılan bir çay olmuş. Günümüzde biraz daha popülarite kazanan ve çoğu kafede servis edilmeye başlanan kombu çayı, Japonya, Rusya ve Avrupa ülkelerinde “ölümsüzlük çayı” olarak biliniyor.
Besinsel açıdan kombu çayını incelediğimizde yüzlerce yıldır kullanılan oldukça besleyici bir çaydır. İçerisinde oldukça fazla polifenol ,amino asit ve organik asit bulundurur. Fermentasyon işleminden sonra vücut için gerekli olan çeşitli vitamin ve enzimler ortaya çıkarır. Ayrıca tiamin, riboflavin, niasin, folik asit ve glukonik asit gibi diğer bileşenler açısından da zengindir.
Detoksifikasyon işlemi vücutta ve karaciğerde birikerek daha büyük sağlık sorunu yaratabilecek olan toksik maddelerin uzaklaştırılması için gereklidir. Kombuçya bu detoks işlemini uyarıcı olarak rol oynar ve vücutta biriken istenmeyen toksinleri uzaklaştırmak için yardımcı olur. Vücutta biriken ağır metalleri ve böbreklerdeki toksin kirliliğini temizler. Kombuçya’da bulunan glukuronik asitler ve diğer organik asitler katı haldedir ve vücudun serbest radikal hasarından korunmasına yardımcı olur. Kombuçya, vücudun hücre hasarını onarmasına yardımcı olabilir ve ayrıca vücuttaki sağlıklı hücreleri üzerindeki serbest radikallerin zararlı etkilerinden korur.
Kombu çayı gerçekten şifalı mı?
Kombu çayının sağlık açısından etkilerini araştırmaya yönelik çeşitli çalışmalar var. Bunlar, kombu çayının bileşiminin kandaki şeker düzeylerini düzenlemede ve kandaki glikoz düzeylerini korumada yardımcı olduğunu göstermektedir. Vücuttaki insülin seviyelerinin kontrol edilmesine ve vücuttaki üre konsantrasyonunun düşmesine katkıda bulunduğu gözlenmiş. Vücuda ciddi zararlar verebildiği bilinen Salmonella ve E. Coli gibi bakterilere karşı kombu çayının, vücudu bu tür enfeksiyonlardan koruyan anti-mikrobiyal özelliklere sahip olduğu tespit edilmiş. Bu ayrıca yaraların hızlı iyileşmesini kolaylaştırıyor ve enfekte eden bakterileri uzak tutuyor. Yapılan çalışmalar ayrıca kombu çayının ülserlerin ticari olarak temin edilebilen ilaçlar kadar güçlü şekilde iyileşme kabiliyeti bulunduğunu göstermiştir.
Kombu çayı nasıl hazırlanır?
Bu çay kültürden kültüre sürekli bir değişim yaşadığı için her demleme usülleri de farklı şekilde gelişmiş durumda. Değişmeyen tek şey ise, kombucha adı verilen bir mantar türüyle hazırlanması. Şu anda Türkiye’de en yaygın kabul gören usül kombuçya kültürünün maya olarak kullanılması ve doğal yolla fermente edilerek faydalı bakteri oranının artırılması yönünde. Siz de güvenilir kaynaklardan temin edeceğiniz kombuçya kültürü ile kombu çayınızı hazırlayabilirsiniz. Özellikle memba suyu kullanmanızı, en az 10 gün mayalanmaya bırakmanızı, tadına alışmakta zorlanırsanız taze sıkılmış meyve suları ya da sevdiğiniz diğer çay çeşitleriyle karıştırıp içmenizi öneririm.