Reflü, mide içeriğimizin tekrar mide dışına çıkıp o kapakçığı geçip yemek borusunun çıkışındaki kapakçığı geçip tekrar geriye kaçmasına denir. Bu ağzımıza kadar gelebilir zaman zaman ama çoğu zaman da göğsümüzde bir yanma ile kendini belli eder. Neden böyle? Çünkü reflü dediğimiz olayda mide içeriği asitli bir karışımdır. Kapakçığın üstündeki yemek borusu da o aside dayanıklı bir doku değildir. Dolayısıyla bu yukarıya kaçtığında yanma hissederiz, hatta ağzımıza kadar geldiğinde de acı, ekşi tat hissederiz. Tedavi seçeneklerine baktığımızda öncelikle bu tedavi edebilmek için bu kapakçığın düzelmesi lazım. Bu kapakçık nasıl düzelir? Yediklerimizi azaltarak ve geri kaçmasını engelleyecek bazı tekniklerle. Mesela yatmadan önce en az iki saat önce yemek yemeliyiz. Yani akşam yemeklerini geç saatte yapmamamız lazım. Eğer 23.00’te yatıyorsak en geç 20.00’de yemek konusunun bitmiş olması lazım ki midedeki içerik sindirilip ince bağırsağa geçmeli. Bu en önemli seçeneklerden biri. İkincisi yine bu reflüyü artırıcı mide içeriğindeki asidi artırıcı gıdalardan uzak durmak lazım. Özellikle acı, yağlı gıdalar bunlara sebep olabilir. Sindirim sistemimizi rahatlatacak yollardan bir diğeri de yatarken de yine başımızın arkasına iki tane yastık koyarsak ve dik yatarsak daha rahat uyuyabiliriz ve içeriğin geri kaçmasını engelleriz. Bu durumlarda sindirim sistemimiz, mide dokusu kendi kendini yenileyici tamir edici özelliğe sahip olduğu için bunları yapabilir. Klasik tıpta bazı ilaçlar kullanılıyor reflü için. Mide asidini azaltıcı ilaçlar özellikle. Açıkçası bunları biz pek kullanmıyoruz çünkü mide asidini azaltırken tamamen kesmek ya da çok ciddi derecede kesmek de sindirimi bozabiliyor. Dolayısıyla beslenme açısından doğru önlemleri almak, doğru pozisyonu seçmek ve diğer taraftan da başta gıda intoleranslarının tedavisi ile yani bize dokunan gıdaların tedavisi ile beraber sindirim sistemini onarıcı destek tedaviyi yapabildiğimiz biorezonans gibi bir metotla da bu konuyu çok daha rahat tedavi edebiliyoruz.