SSS

Sıkça Sorulan Sorular.

Biorezonans, çeşitli hastalıklar için kesin tedavi yöntemi midir? Garanti verilebilir mi?

Sağlıkla ilgili hiçbir konuda garanti verilmesi doğru değildir. Hayatta hiçbir şeyin garantisi olmadığı gibi, hastalarımıza da “%100 kesin tedavi”, “garantili sonuç”, “tedavi garantisi” gibi söylemlere itibar etmemelerini öneriyoruz.

Biorezonans metodunun, yardımcı bir tedavi yöntemi olarak 400’ü aşkın hastalığın tedavisine fayda sağlayabildiği biliniyor.

Evet, yararlanılabilir. Ameliyat öncesi ya da sonrası, ilaç tedavisi ya da farklı terapi yöntemleri öncesi, sırası ve sonrası süreçlerde biorezonans tedavisi uygulanmasının bir sakıncası yoktur. Aksine kemoterapi, radyoterapi gibi yöntemlerin etkinliğinin artmasına destek olurken, istenmeyen yan etkilerinin de azalmasına ve hatta ortadan kalkmasına yardımcı olabilir.

Tedavi planı kişiye özgü olarak belirlenir. Seansların süresi, sıklığı ve uygulanacak program, tamamen kişiye özgü olarak planlanır. Dolayısıyla tedavi süresi de buna göre değişkenlik göstermektedir.

Tedavi planı kişiye özgü olarak belirlenir. Seansların süresi, sıklığı ve uygulanacak program, tamamen kişiye özgü olarak planlanır. Dolayısıyla tedavi süresi de buna göre değişkenlik göstermektedir.

Hayır, herhangi bir sigorta tarafından tedavi ücretleri karşılanmamaktadır.

Evet, hiçbir yan etkisi olmayan, tamamen vücudun doğal frekans verilerini esas alan ve yine kimyasal / sentetik ilaç kullanılmaksızın doğal frekanslarla gerçekleştirilen biorezonans metodu, her yaştan, kadın, erkek, çocuk, bebek, yaşlı, hamile, tüm hastalara uygulanabilmektedir.

Hastanın yaşı değil, hastalığın yaşı önemlidir. Vücudunuzda hangi hastalığın frekans kodunun bulunduğunu “biorezonansa özel kan testi” ile öğrenebilirsiniz… Biorezonans yöntemine özgü kan testi ile parmaktan alınan bir damla kanda kanser hücrelerinden virüslere, alerjenlerden ağır metallere 6400 maddenin frekans kodları taranabilmektedir. Bu 6400 madde şu başlıklarda toplanmaktadır:

- Kanser hücreleri
- Alerjenler
- Besin alerjileri
- Aşı alerjileri
- Virüsler
- Bakteriler
- Parazitler
- Mantarlar
- Kimyasal maddeler
- Ağır metaller
- Çevre toksinleri
- Gıda katkıları

Vücudumuzun fizyolojik frekans aralığı ortalama 10 Hz’dir. Şehir yaşamında yaygın kullanılan elektronik cihazlar, kablosuz İnternet ve elektrikli ulaşım ağları nedeniyle GHz’ler seviyesinde elektromanyetik akım yükleniriz.

Vücudumuzun kaldıramayacağı kadar elektromanyetik kirlilik, oluşturduğu hücresel stres nedeniyle birçok hastalığa davetiye çıkarır. Biorezonans ile bu kirlilikten arınmak mümkündür.

Birçoğumuzun iyi beslenmesine, düzenli uyumasına ve spor yapmasına rağmen bitkin düşmesinin en önemli sebeplerinden biri elektrikli ve elektronik aletlerin oluşturduğu elektromanyetik kirliliktir. Yarattığı hücresel stres yoluyla birçok hastalığa zemin hazırlayan elektromanyetik kirlilikten arınmanın en geçerli yollarından biri biorezonans terapisidir.

Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi, vücudun pek çok hastalıkla başa çıkması için ona destek olmak anlamına gelir. Hepimiz, farkında olmadığımız virüs, bakteri, mantar, parazit gibi oluşumlarla, bunların yanı sıra kullandığımız kimyasal ürünlerin, çevre kirliliğinin, gıda katkılarının vücudumuzda bıraktığı kalıntılarla yaşıyoruz. Bu yüklerden arınarak bağışıklık sistemimizin güçlendirmek adına yardımcı tıp metodu olarak biorezonans tedavisinden yararlanabiliriz.

Özellikle sporcular, sınava hazırlanan öğrenciler, iş dünyasında yoğun çalışan kişiler ve satış, finans gibi sürekli stres altında çalışan kişilerin performanslarını yükseltme amacıyla biorezonans metodundan doğal bir doping ve eğitim yöntemi olarak yararlanılabiliyor. Doruk performans (pick performance) denen bu uygulama, biorezonans cihazı kullanılarak frekanslar yardımıyla kişinin performansının daha yükseğe tırmandırılmasına dayanıyor.

Biorezonans tedavisinin maliyeti nedir?

Elbette biorezonans tedavisinin maliyetini merak ediyorsunuz. Takdir edersiniz ki hepinizin hastalıkları, rahatsızlıkları ya da biorezonans tedavisini uygulama nedeni bambaşka. Dolayısıyla tedavi süreci de farklı işleyecek ve seans sayısı da buna göre değişecek. Bu nedenle tam bir rakam vermek ya da standart bir tedavi planı vermek doğru değil. . Devamını oku

Biorezonans etkisi ne kadar sürer?

Biorezonans metodundaki seans etkisi süresizdir, kalıcıdır. Dolayısıyla bu bir kimyasal madde gibi, bir ilaç gibi bir durum değildir. Kimyasal maddede uygulama yapılır, yani ilacı alırsınız, vücutta metabolik bir olay olur ve daha sonra atılır. Biorezonans metodunda aldığımız tedavi frekansları aslında bir bilgidir. Vücuda bu bilgiyi verirsiniz, vücut bu bilgiyi işler. Dolayısıyla bunun bir süresi, şekli ya da belli bir periyodu yoktur.

Geleneksel Tamamlayıcı ve Fonksiyonel Tıp (GETAT) nedir?

Geleneksel Tamamlayıcı ve Fonksiyonel Tıp (GETAT) bakış açısı, hastalıkları değil, hastayı merkez alan bir tedavi yaklaşımıdır. Bu yaklaşımda klasik tıbba göre farklı olarak hastalığın temel nedenleri araştırılır. Ve en temel nedenlerin tespit edilmesiyle bu nedenler üzerinden ilerleyip bütüncül olarak hastayı tedavi etmek üzerine tedavi planı hazırlanır. Örneğin klasik tıp sizin şu anki hastalığınız ve şu anki şikayetleriniz üzeri  Devamını Oku.

Sokak Röportajları

FMF’im var, Akdeniz Ateşi. Genetik bir hastalık. Ölene kadar benimle gelecek. Büyüdüğümde böbreklerime sıçrayacak, böbrek yetmezliği çekme ihtimalim var. Çözümünü bulurlarsa çok sevinirim. Tabii bardağın boş tarafını görmek kolay. Bu dinleyicimiz de bardağın boş tarafıyla biraz ilgilenmiş. FMF ile ilgili ciddi sıkıntılar olabiliyor, evet. Ama bardağın dolu tarafını da görmek lazım. FMF’li olup takip edilen, iyileşen, gayet stabil durumda olan birçok hasta var… Devamını oku

Biorezonans tedavisinin zararları var mı?

Biorezonans tedavisi sizin kendi frekanslarınızı ve vücudunuza yabancı patolojik maddelerin ters frekanslarını kullandığı için herhangi bir zararı, yan etkisi, ağrısı, acısı olmayan bir tedavi metodudur. 

Doğum gününüzde pasta yiyor musunuz?

Doğum günümde tabii ki pasta kesiyorum. Ama bu pasta sizin bildiğiniz pastalardan farklı. Glutensiz, şekersiz, tamamen doğal, sağlıklı ve meyveden oluşmuş pasta hazırlanıyor. Genelde sürpriz oluyor. Ben işte bu pastayı kesip bu pastayı yiyorum.

Kök hücre tedavisi hangi hastalıklarda uygulanır?

Halk arasında genelde kök hücre diye tabir edilen ama ‎CGF (consantre growth factor) ya da PRP (platelet rich plasma) gibi uygulamalar kliniğimizde yapılmakta. Özellikle kas-iskelet sistemi hastalıklarında ön planda olan bu tedavi şekli birçok rahatsızlıkta uygulanabilmektedir. Özellikle bağışıklığı güçlendirmek için kullanabilmekteyiz. Veya yüzde yaralarda, cilt problemlerinde, saç derisi gibi dermokozmetik problemlerde bile kök hücre ya da CGF tedavisini etkili bir şekilde uygulamaktayız.