Antimikrobiyel sabun ve temizleyiciler hastalıklara karşı korumuyor, aksine uzun vadede daha fazla zarar veriyor.
Sabunlarda, diş macunlarında ve günlük ev temizliğinde aşırı kullanılan antibakteriyel kimyasallar, reklamı yapıldığı gibi zararlı bakterileri tam olarak durdurmaz.
Bu sentetik bakterisitlerin, zararlı bakterilerin mutasyona uğramasına ve daha dirençli olma özelliği kazanmalarına neden olduğu ve daha bulaşıcı hale getirdiğine ilişkin yeni çalışmalar yapılmaktadır. Triklosan, triklokarban ve diğer 19 bakteri öldürücü içeren antibakteriyel sabunlar, mikropları öldürmek için işe yaramaz; çünkü bu kimyasallar, bulaşıcı bakterilerin yeni özellikler kazanmalarını sağlar ve aslında yaşamlarını imkansız hale getirmez.
Üstelik antibakteriyel kimyasallar bakterileri insanlara karşı silahlandırma ve dolayısıyla da enfeksiyöz hastalıkların insanlarda halihazırda bozulmuş, yetersiz beslenmiş hücresel ortamlara yayılmasını teşvik etmektedir. Triklosan ve antibakteriyel kimyasallar ciddi hormon bozulmasına neden olur. Özellikle de hamile kadınların hormonlarını bozabilir ve önemli gelişim aşamalarında bebeklere zarar da verebilir.
Vücuttaki triklosan alter hormon aktivitesi gibi, çocuğun gelişimini, kadınların adet döngüsünü ve annenin kaliteli anne sütü üretmesini de olumsuz etkiler. Hormonun bozulması doğum kusurlarına, düşüklere ve kansere bile yol açabilir. Triklosan, UV radyasyonu ve klorlu suda çözündüğünde, doğum kusurlarına ve kansere neden olan toksik dioksin bileşiklerini oluşturur.
Vücut temizliği için saf sabun ve sıcak su aslında bizim için yeterlidir. Yine de yetinemiyorsanız doğal içerikli marka ve malzemeleri tercih ederek hem kendi sağlığınız, hem de çevre için doğru bir seçim yapabilirsiniz. Mis gibi kokmak istiyorsanız bakteri direncine neden olmayan doğal uçucu yağları kullanabilirsiniz.
Ev temizliğinde ise sirke, karbonat, arap sabunu gibi doğal tercihler hem işinizi görmeye yeter, hem de kendi sağlığınız ve çevre açısından daha masumdur. Hasta olmadan sağlığımızın değerini bilmeli, hasta olmamak için doğal yöntemlere dönmeliyiz.