
Alkol bağımlılığı hem fiziksel hem de psikolojik boyutları olan karmaşık bir sağlık sorunudur. Geleneksel tedavi yöntemlerinin yanında son yıllarda öne çıkan biorezonans terapisi Dr. Sinan Akkurt Kliniğinde başarıyla uygulanmaktadır. Tıpkı sigara bağımlılığı tedavisinde olduğu gibi, biorezonans yöntemi alkol bağımlılığıyla mücadelede de etkili bir araç olarak kullanılmaktadır.
Biorezonans tedavisi, vücuttaki elektromanyetik frekansları analiz ederek, hastalıkla ilişkili frekansları tespit eder ve bunları dengeleyici ters frekanslarla nötralize etmeyi amaçlayan, non-invaziv (yani vücuda müdahale etmeyen) bir yöntemdir.
Dr. Sinan Akkurt Kliniğinde yıllardır başarıyla uygulanan biorezonans metoduna dayalı alkol bağımlılığı tedavisinde biorezonans uygulamaları beş gün süren ardışık seanslarla gerçekleştirilmektedir. Bu sürecin temel farkı, alkolün sadece bağımlılık oluşturmaması, aynı zamanda özellikle karaciğerde biriken toksik etkiler yaratmasıdır. Bu nedenle tedavi, yalnızca zihinsel ve duygusal bağımlılığı değil, aynı zamanda fizyolojik yükü de hedef alır.
Her ne kadar biorezonans tedavisi bağımlılıkla mücadelede güçlü bir destek aracı olsa da, tedavinin başarılı olabilmesi için en temel koşul, kişinin kendi isteğiyle, net bir kararlılıkla bu sürece adım atmasıdır. Dışarıdan bir yönlendirme ya da baskı ile alınan kararlar, sürecin etkinliğini azaltabilir.
Evet, biorezonans terapisi alkol bağımlılığıyla mücadelede destekleyici bir yöntem olarak kullanılabilir. Özellikle fizyolojik detoks ve bağımlılık frekansının silinmesi yönünde olumlu geri bildirimler alınmaktadır. Ancak tedavinin etkinliği, kişinin bu sürece kendi isteğiyle ve kararlılıkla başlamasına bağlıdır.
Tedavi ardışık 5 gün boyunca, 5 seans olarak planlanır. Her gün yapılan seanslarla birlikte karaciğer detoksu da desteklenir.
Dr. Sinan Akkurt Kliniğinde her bir biorezonans seansı ortalama 90 dakika sürer.
Hayır. Biorezonans tamamen ağrısız, ilaçsız ve non-invaziv bir yöntemdir. Bilinen ciddi bir yan etkisi yoktur. Ancak bazı kişiler seanslardan sonra hafif yorgunluk ve uyku hissi yaşayabilir. Bu, vücudun detoksa yanıtı olarak değerlendirilir.
Hayır. Sigara bağımlılığı tedavisinde genellikle tek seans yeterli olabilirken, alkol bağımlılığı daha karmaşık bir yapıya sahiptir ve vücutta toksik birikim oluşturur. Bu yüzden alkol tedavisi 5 gün süren bir protokole ihtiyaç duyar.
Hayır. Tedaviye başlandığı andan itibaren alkol tüketimi kesilmelidir. Bu, hem frekans temizliği hem de vücudun detoksa geçişi açısından kritik öneme sahiptir.
Birçok kişi tedaviden sonra alkol alma isteğinin azaldığını veya tamamen kaybolduğunu ifade etmektedir. Ancak bu, kişiden kişiye değişebilir ve destekleyici psikolojik danışmanlık bu süreci daha da güçlendirebilir.
Seanslar sırasında, karaciğerin detoksifikasyon kapasitesini destekleyen özel frekanslar kullanılır. Bu, alkolün vücutta yarattığı toksinlerin atılmasına yardımcı olur ve karaciğerin yeniden dengeye gelmesini sağlar.
En önemli şart, kişinin kendi iradesiyle ve kararlılıkla bu süreci başlatmak istemesidir. Dış yönlendirmelerle yapılan başvurular genellikle kalıcı başarı sağlamaz. Kişisel istek, tedavinin temelidir.