Dr. Sinan Akkurt
Karaciğer yağlanması önemli bir rahatsızlıktır. Karaciğer yağlanmasında temel problem, kişinin aldığı fazla miktardaki kaloridir. Yani bu kaloriyi karbonhidratla alabilir, alkolle alabilir ama neticede harcanmayan kalori, yani harcanmayan glikoz, enerjiye dönmeyen glikoz hücre içinde trigliseride çevrilir ve bu da karaciğerde bir yağ birikimine sebep olabilir. Bir süre sonra karaciğer hücreleri yağ birikiminden dolayı, yani adı yağlanma dediğimiz yağ birikiminden dolayı artık işlevini kaybetmeye başlar. Ve biz buna grade 1, grade 2, grade 3 gibi yağlanmanın seviyelerini söyleriz. Ama bu yağlanmanın devamı hastalığın ilerlemesiyle ilişkili olarak siroza kadar götürebilir. Dolayısıyla bunun tedavisi özellikle yapılmak zorundadır ve mutlaka şarttır. Kliniğimizde karaciğer yağlanmasıyla ilgili tedavi başta fonksiyonel tıp yaklaşımıyla beraber biorezonans tedavisi ve beslenme ile bütüncül bir protokol dahilinde yapılıyor. Ve bu bütüncül prokotolle karaciğer yağlanmasını azaltarak sağlıklı bir karaciğere sahip olmanız mümkün.
Karaciğer yağlanmasının temel nedeni, aşırı kalori alımıdır. Fazla kalori, karbonhidrat veya alkol yoluyla alınabilir ve harcanmayan glikoz, trigliseride dönüşerek karaciğerde yağ birikimine yol açar.
Tedavide; sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, alkol tüketiminin sınırlanması ve kilo kontrolü gibi yaşam tarzı değişiklikleri önemlidir.
İlaç tedavisi, genellikle altta yatan hastalıkların (örneğin, diyabet, yüksek kolesterol) tedavisinde kullanılır. Ancak, karaciğer yağlanmasının ana tedavisi yaşam tarzı değişiklikleridir.
Düşük yağlı, düşük şekerli ve işlenmiş gıdalardan kaçınılması, yüksek lifli yiyecekler, taze meyve ve sebzelerin tüketilmesi önerilir.
Düzenli egzersiz, kilo kontrolüne yardımcı olur, insülin duyarlılığını artırır ve karaciğer yağlanmasını azaltır. Haftada en az 150 dakika orta düzeyde egzersiz önerilmektedir.
Dr. Sinan Akkurt