
Migren rahatsızlığı toplumun önemli bir kesiminde rahatsızlık veren, iş gücü kaybı yaratan, sosyal açıdan da problem yaratan bir rahatsızlıktır. Ama hala daha kesin nedeni tespit edilememiştir. Bununla ilgili birçok teori vardır. Özellikle beyin damarlarının genişlemesi, nörotransmitterler veya toksinlerle ilgili teoriler vardır. Ama beyin bağırsak ekseni de bu konuda etkenlerden bir tanesidir. Bağırsakları artık biz ikinci beynimiz olarak biliyoruz. Serotonin, dopaminin yüzde 50’sinin bağırsakta üretildiğini, yaklaşık 400 bin kadar nöronun olduğunu biliyoruz bağırsaklarda. Bağırsak sağlığımız migren açısından önemlidir. Bağırsaklarla ilgili problemlerinizi çözdüğümüzde migren rahatsızlığının, migren atağının azalacağını söyleyebiliriz.
Beyin-bağırsak ekseni migren için önemli bir role sahiptir. Bağırsaklardaki sağlık durumunun migren atağı sıklığını ve şiddetini etkileyebileceği öne sürülür. Bağırsaklardaki problemlerin çözülmesi, migren ataklarının azalmasına katkı sağlayabilir.
Bağırsaklarda yaklaşık 400 bin nöron bulunur ve vücuttaki serotonin ile dopaminin %50’si burada üretilir. Bu durum, bağırsakların sinir sistemine benzer işlevlerle ilişkili olduğunu gösterir ve bu yüzden “ikinci beyin” tabiri kullanılır.
Migrenle ilişkili nörolojik süreçlerde serotonin ve dopamin gibi nörotransmitterler önemli rol oynar. Bu nörotransmitterlerin bir kısmı bağırsaklarda üretildiğinden, bağırsak sağlığı bu kimyasal habercilerin dengesini etkileyebilir ve dolayısıyla migren üzerinde etkili olabilir.
Bağırsaklarla ilgili problemler düzeltildiği takdirde migren ataklarının sıklığı ve şiddeti azalabilir, çünkü beyin-bağırsak eksenindeki olumsuz etkiler hafiflemiş olur.
Migrenin kesin nedeni hâlâ tam olarak tespit edilmemiştir. Bazı teoriler arasında beyin damarlarının genişlemesi, nörotransmitter dengesizlikleri ve toksin etkileri yer alır. Ancak son yıllarda beyin-bağırsak ekseni, migren patofizyolojisinde önemli bir faktör olarak öne çıkmıştır, fakat bu ilişkinin tüm yönleri hâlâ araştırılmaktadır.