Sağlıklı olmanın birinci kuralı sindirim sistemimizin iyi çalışmasıdır. Çünkü 8 metrelik bir sindirim sistemimizin olduğunu varsayarsak dışarıya açık olan ve dışarıdan sürekli toksin alabileceğimiz en önemli organımız budur. Ve bu sindirim sistemi bizim için hayati öneme sahip gıdaları alır, parçalar, tüketebileceğimiz hale getirir ve bunu yapıtaşı ve enerji olarak vücudumuza sunar. Sindirim sisteminin öyle bir görevi vardır. Ancak tek başına mide, ince bağırsak, kalın bağırsak gibi organlarımız bu sindirim işlemini tek başına yapmaz. Bunun yanında sindirim sisteminin astarını, yani duvarını kaplayan mikrobiyata dediğimiz bizim için sağlıklı olan bakteriler vardır. Bu sağlıklı bakteriler bizim için faydalı olan antikorları üretirler. Özellikle sekretorisches immunglobulin A dediğimiz bir antikorun üretimine destek olurlar. Bunun yanında B vitaminleri başta olmak üzere vitamin üretiminde önemli payları vardır. Kısa zincirli yağ asitleri dediğimiz kalın bağırsakta atılmak üzere olan yağların, yağ asitlerini parçalanarak tekrar dolaşıma katılması ve bu sayede başta karaciğer ve kas dokusu olmak üzere ciddi enerji sağlamalarını da yine bu mikrobiyata yapar. Sonuç olarak mikrobiyata bizim sindirim sistemimizde olmazsa olmazdır. Hatta sindirim sistemimize ikinci beyin de denir ve sindirim sisteminin de en önemli parça bu mikrobiyatadır.