Tiroid nodülleri kadınlar başta olmak üzere toplumumuzda sık görülen rahatsızlıklardan biridir. Genelde boyunda şişlikle kendini belli eder, çoğunlukla ultrason ve MR’la tespit edilir; ardından gerekiyorsa doktorunuz tarafından hormon tetkikleri, sintigrafi ve biyopsi istenebilir. Bu hastalarda sürekli yorgunluk, çarpıntı, sinirlilik, ellerin titremesi, kilo kaybı ve depresyon belirtileri de görülebilir. Her tiroid nodülü kanser değildir. Hormonal sisteme dayalı bir rahatsızlıktır ve çoğu zaman (yüzde 90) iyi huylu tümörlerdir. İyi huylu tümörlerin tedavisinde de, tiroid kanselerinin tedavisinde de biorezonans tedavisinden destek alınabilir.
İyot eksikliği, ailesel unsurlar, haşimato hastalığı ve yüksek radyoaktif madde maruziyeti nedeniyle tiroid nodülleri ortaya çıkabilir. Çoğunlukla bir santimetrenin altındaki nodüller ya tesadüfen fark edilir ya da hiç fark edilmeyebilir. Çünkü ancak 3 santimetre ve üzerine çıktıklarında soluk, yemek borusu ya da damarlara yaptıkları baskı nedeniyle yakınmalar başlar. Tabi ki küçükken tespit etmek tedaviyi kolaylaştıracağından önemlidir. Özellikle ailesinde tiroid nodülü ya da kanseri olan kişilerin düzenli sağlık kontrolundan geçmeleri gereklidir.
Boynunuzda ele gelen bir kitle varsa, kronik öksürük, ses kısıklığı yaşıyorsanız, yutkunduğunuzda boğazınızın içinde bir şey hareket ediyor, sürtünüyor ya da bası yapıyorsa da mutlaka doktora başvurmalısınız.
Tiroid kanserlerinde tiroid dokusu tamamen alınmış olsa bile kanser vücutta hücresel düzeyde varlığını sürdürebileceğinden yine koruyucu tedavi olarak biorezonans uygulanabilmektedir.