Kilo vermek denince akla ilk ve hemen diyet, daha az oranda peşinden de spor gelir. Diyet ve spor tabi ki önemlidir, ama kilo vermek için tek başına yeterli değildir. Hormonal dengesizlikleriniz, besin alerjileriniz, mantar ya da virüs gibi sorunlarınız olabilir ve bunların farkında bile olmayabilirsiniz…
Sağlıklı ve kalıcı zayıflama için diyetten önce kapsamlı bir sağlık taraması ve varsa sağlıkla ilgili sorunların tedavisi gereklidir. Kilo alımının pek çok nedeni olabileceği gibi, kilo verirken de kontrollu ve çok yönlü bir tedavi uygulanması gereklidir.
Şok diyetler, protein ya da sebze gibi tek tip beslenme diyetleri ve hızlandırılmış programlar hem kalıcı zayıflama tesis edemez, hem de sağlığınızı riske sokar. Önemli olan hızlı değil, sağlıklı kilo vermektir.
Diyetinize uyuyor, hareketli bir yaşam sürüyor, düzenli uyuyor ve yeterli miktarda su tüketiyor ama yine de bir türlü kilo veremiyorsanız, muhakkak bir sağlık taraması yaptırmalısınız. Özellikle de vücuttaki şekeri tüketerek hipoglisemiye yol açan Candida Albicans mantarı ile kilo alımını tetikleyen Adenovirüs 36’yı test etmeyi şiddetle öneriyorum. Bu ikisini biorezonansa özel kan testi ile tespit ve tedavi etmek de mümkündür. Bunlar sağlıklı yaşam şeklini benimsemesine rağmen kilo veremeyen pek çok kişide tespit edilen iki sinsi patojen olarak karşımıza çıkmaktadır… Bunun yanında insülin direncinin de araştırılmasına fayda var. İnsülin direncimiz varken, vücut insülin direncinden dolayı glukozu harcamazken istediğimiz kadar diyet yapalım, aç kalalım, kilo veremeyiz. Versek bile hemen geri alırız.
Ayrıca fazla kilonun yanında kabızlık, ödem gibi şikayetleri olan kişilerin gıda intolerans testi yaptırmasını öneririm. Bu testle vücudunuzda alerji yapan besin maddelerini öğrenebilirsiniz. Vücudumuz alerjen olarak kabul ettiği besinleri yakmayıp depolar. Giderek metabolizmamız yavaşlar. Ve böylelikle ödem, kabızlık, fazla kilo gibi şikayetler ortaya çıkar… Gıda intoleransları da biorezonans metodu ile herhangi bir madde yüklemesi yapmaksızın, risksiz bir şekilde parmaktan alınan birkaç damla kanda yapılabilmektedir.
Kilo almanın sebeplerinden biri de polikistik overdır. Tespiti için kadın doğum uzmanının muayene etmesi gerekir. En sık rastlanan diğer belirtileri adet düzensizliği, yüz, göğüs ve göbekte tüylenme, sivilcelenme ve saç dökülmeleridir.
Kilo sorunu yaşayan pek çok kişi “light” ürünlere yönelmekte, yapay tatlandırıcı içeren paketli gıdalarla öğünlerini geçiştirmekte. Bu da son derece yanlış bir davranıştır. Yapay tatlandırıcılardan uzak durunuz. Diyet içeceklerin, meyve sularının, diyet tatlı bisküvilerin, meyveli yoğurtların, şekersiz sakızların birçoğu yapay tatlandırıcılar içerir. Bu tatlandırıcılar pankreasta insülin salgılanmasına ve vücutta fazladan yağ birikmesine neden olur. Bunun yerine nadir olmakla birlikte doğal meyve şekeri, pekmez, bal gibi ürünlerin doğal şekerlerini almanız daha sağlıklıdır.
Günde 2,5 litre su içmek, size 150 kalori kaybettirir. Yani 45 dakika tempolu yürüyüş yaparak elde edebileceğiniz kalori kaybına eş değer oranda! Bu nedenle su içmeyi ihmal etmeyin ve çay, kahve, süt ya da herhangi bir içeceğin su yerine geçmediğini lütfen unutmayın! İdeali kilogram başına 40 cc su içmektir. Örneğin 60 kg ağırlığındaki bir kişi (60 x 40), günde 2,4 litre su içmelidir.